FASİKÜL 11- NASIL SEVMEYEYİM HER ZERREYİ…

Nasıl sevmeyeyim her zerreyi, her zerreden tüten Ben’im. Nasıl seni sevmeyeyim Sen Ben’ken, Ben Sen’ken… Kendi Kendimden kopayım kendimi Kendimde Bir’lemişken. Ben ikiliğin şuurundan geçtim. Tek’liğimi bildim… Sen! senlik güden, benim diyen!..nasıl seni ayırayım Vücudumun Tek’liğinden… BEN(Asil Ben)…BEN her zerremde, zerremden yaşıyorum… Aşk Kaynağıyım Ben Aşkı her zerremden saçıyorum… Zerrelerim, Vücudumdaki zerreler, zerreliğinden geçse de geçmese de Ben her zerremden Sınırsız Tek olan Ben’liğimi yaşıyorum. Yaşandıkça yaşanılan yaşamanın yaşamalığında Sınırsız, Boyutsuz, Zamansız her aşamasında hangi noktayı tutsan Ben’liğimden bir zerredir, yaşayan, yaşanan Yokluk’ça var olan, varlıkça yok olan…Deniz…Deniz… Sahili olmayan Bir Deniz’in dalgaları nereye vuracak… dalgadaki dalgalık bilinci (Tali ben) Denizde ve Deniz olmanın bilincinden uzakta ortaya çıkmış ben dalgayım diyor ve her dalga, olmayan bir hüviyet bilincine kapılmış ben şu dalgayım, ben bu dalgayım diyor… Deniz’im diyen var mı? Deniz… Deniz’im demek o kadar kolay mıdır… Kolay mıdır Denizin Bağrında hakikatte Deniz’den ve Deniz’e bağlı bir mevcutluk olup da vehimsel kaile alışlara dayalı olarak ben dalgayım diyenin Ben Deniz’im diyebilmesi.


O Deniz’deki hareketliliği bilir misin? Hareketliliği?… O hareketlilik… O hareket, hareket etmişlik nedir bilir misin?… Evet, evet diyorsun ama neye göre diyorsun… Sen, dalgayım diyen, sen hareket etmenin hareket etmişliğinde bir hareket olarak hareket etmişliğin sonsuzluğunu, yüceliğini yaşadın mı?… Yaşa da gör O Deniz’in hareketliliğini o zaman anlarsın…

Sevmek, Aşık olmak diyorlar… ancak sevmek, aşık olmak nasıl oluyor… Sevmenin, aşık olmanın sırrı neye dayanıyor bilir misin?… Her varlığın derununda yatan TEK HAKİKAT’a, Asıl’a, Kaynağa meyyal olan şuur mevcutluklarının iletişimlerine… Bütün şuurlar aslında Tek Şuur’dan olup Tek Şuur’a bağlıdır ve Tek Şuur Bünyesindedirler, ancak kendi bağlı oldukları Asıl’larını idrak edinceye kadar vehimsel benlik gütmektedirler… Şuurlar tabirini istemeyerek kullanıyoruz… Aslında her zerre-i mevcudatta farklı farklı şuur izlenimi vehimsel kaile alışlardan kaynaklanmaktadır. Tek Şuur Kendini yine Kendinden ayrı olmayan zahiri mevcutluğu ile tedriç etmiş, örtmüş ve bu örtüler altından Kendini değişik görünümlü ve keyfiyetteki durumuna göre izletiyor. Bu nedenle Bu Tek Şuur yüzünü gösteriş tarzına dayalı olarak farklı, farklı izleniyor… İşte bu farklı farklı izlenen şuurlar, yerleşik bulunduğu örtülerinin altından birbirleriyle öyle bir muhataplık sürdürüyorlar ki, bu muhataplık zahirde kalanlara farklı farklı mevcutluklar arası muhabbet tarzında görünüyor… Aslında Tek Bir Şuur yine Kendi Kendine aşık ve Aşk serenadını yine Kendinden Kendine Kendinde yapıyor… Kendi Kendine Aşk cilvelerinde, nazlarında, sevişlerinde, oynaşlarında bulunuyor… O Aşk serenatlarında, cilvelerinde, nazlarında, sevişlerinde, oynaşlarında yaşanarak… Sen hiç Aşık olarak, Aşık olmanın Aşık olmuşluğunda Bir Aşk olup, Aşık olmuşluğun Müteal Orijinal Sınırsızlığının yüceliğinde yaşadın mı?… Sevmenin, sevilmenin… sevmişliğinde, sevilmişliğinde tüm varlığını eriterek sevgi olup… sevmenin, sevilmenin müteal orijinal sınırsızlığının yüceliğinde yaşadın mı?

Evet Müteal Orijinal ölçülerden bahsediyoruz… Bu Müteal Orijinal ölçülerdeki Aşk ve Sevgide Bir Aşk, Bir sevgi olmadan Aşk ve sevgiyi bihakkın yaşamak olamıyor ve bihakkın yaşamadan da bu ölçülerdeki Aşk ve sevgi anlaşılamıyor…. Yaşa da anla, yaşamak içinde yaşayarak anlayacağınla hemhal ol… O’nunla birlikte O ol ki O’nunla birlikte hareket etmenin edilmişliğinde (denizin dalgalanmasının dalgalanmışlığında dalgalanmak) Sınırsız Müteal Orijinal ölçüleri yaşa… Naklediş yok sesleniş var…Seslenmenin seslenişliğindeki amaç ne?… Kendi Kendine seslenmenin seslenişliğindeki amaç ne olabilir ki faaliyetten başka (Bilkuvve halinden kuvve haline geçme)… Faaliyette olma daimi, Sonsuz, Müteal Orijinal Tek Keyfiyetle Faaliyette… Garip mi buldun cancağızım garip mi buldun?… Garip bulan aklındı aklın,,, aklını sükut ettirip de aklının maverasından, Aşk Kaynağına dal Aşk!… Aşk ateşini hisset bağrında da bak bakalım Aşk nasıl Aşk dolu fısıltıları söyleyecek kulağına… Yaratılış yok oluş varoluş… Kendi Kendine oluş… Sınırsız Oluş’un Sınırsızlığındasın Sen… TEK BİR BEN olan Şuurca BEN… Ben olmayan benliğimle değil Olan Ben’liğimle O TEK BİR BEN’im… O Tek bir Ben’ce “BEN” olmak nedir bunu idrake çalış… O’ndan olduğunu anla… O’nun dışına taşmak mı?, dışı var mı taşsın, O’nun içinde olmak mı?… içi var mı olasın?… Ya öyleyse neredesin?… Nerede yok sil onu defterinden… Her yerdesin, Her yerdesin, zira Sen Sınırsız Tek Olan’sın… Şuursun Sen Şuur… Sınırsız Tek Şuur’da, Sınırsız Tek Şuur’dan Şuur’sun sen Bir Şuur…Bunu idrake çalış.
Muhakemesiz bilinen ne bilinen?… Kendinden söyleyenin yine Kendinden duyduğu değil midir?… Kendi Kendini sevenin, Aşık Olan’ın Kendi Kendine Aşk Faaliyetlerinde bulunduğu O aşık olunmuşlukta Bir Aşk olarak yaşanarak tadılıyor… Yaşamak böylesine yaşamak nasıl oluyor?… Söyleyenin de, dinleyenin de, işitenin de Sen olduğunu (Tek Bir Ben Şuur) yaşamak… Yaşamak, yaşamak, yaşamak… Sınırsız Tek Olan’da Tek Şuur bilinciyle Sınırsız Müteal Orijinalliğin Yüceliğinde yaşamak… Sınırsız Oluş’un Sınırsızlığında yaşamak nasıl oluyor?… Ben Sana Sınırsız Olmanın Oluş’unda sınırsızlığı yaşıyorum desem hakikatte yine Kendime demiş olmaz mıyım?
SEN BEN’sin BEN SEN’im… Ancak dikkat et burada benlikler karışmasın ben değil BEN, BEN (Asil Ben) Çok bu meyanda anlaşılamadı… Ben Sana söylerken Ben yine Kendime söylüyorum ve yine SEN olan BEN’den duyuyorum… Sen kendine ben mi diyorsun yoksa BEN’mi diyorsun önce bunda anlaşalım. Şayet ben diyorsan (tali bence ben) bil ki kendi kendini tedriclemiş, sınırlamış bir şuur olarak vehimsel bir şartlanmışlıkla ben diyorsun, halbuki ben dediğin oluş Tek bir BEN’ce Bir BEN olup (tali benin Müteal Orijinal hali Müteal Orijinal Ben, Asil BEN) Sınırsız Tek Şuurca, Sınırsız Tek Şuurda Bir Var’dır… Denizdeki damlaya sor bakalım Deniz miyim der damla mı? Örtüler, Örtüler, Örtüler; Vehimsel kaile alışların, şartlanmışlığın illüzyona dayalı kabalığı… Örtülerin altındaki inceliğin, yüceliğin, sınırsız Müteal Orijinalliğin, Tek Oluş’un maskesi olan örtüler… Sen sen ben diyen, sen at olmayan yüzündeki maskeyi de, maskesiz, örtüsüz BEN’ce bir Kendine bak Kendi Olan Kendine, Kendine… Ben O Olmanın Yüceliğinde Sınırsız Müteal Orijinalliğinde yaşıyorum daima diri, daima diri olarak…
Şuur’um BEN, Tek Şuur ve Şuur olmanın Şuurluluğunda Müteal Orijinal Sınırsızlığı yaşıyorum… Ben Sana yaşıyorum dersem hakikatte yine kendime demiş oluyorum… Tedriçliği kendi başına müstakil varlık bilinci oluşturmuş örtülerdeki kendime kendime… Nasıl seni sevmeyeyim Ben Sen’ken, Sen Ben’ken… Nasıl Sen’den bakmayayım, Sen’den tutmayayım, Sen’den yürümeyeyim, Sen’den işitmeyeyim, Sen’den dokunmayayım, Sen’den koklamayayım, Sen’den sevmeyeyim, Sen’den aşık olmayayım? Ben SEN’ken, Sen Ben’ken… Aşkın ölümsüzlüğü, sınırsızlığının yüceliğinden, Müteal Orijinalliğinden serenat yapıyor Kendin’deki Kendi’ne… Ölümsüzlük nedir?… Sınırsızlık nedir?… Ben zerrelerimdeki ölümsüzlüğün sırrına erdim neden? Zira zerrelerimden ayrı olmayan sınırsızlığı, yüceliği, ölümsüzlüğü; Müteal Orijinal Olan Aşk mevcutluğunun değişmez sırrını keşfettim… Aşk mevcutluğunun sırrını keşfetmek nasıl oluyor? Yaşa da bak gör nasıl oluyor… Kendimde, Kendi Kendime keşfettim Müteal Orijinal Aşk mevcutluğunun sırrını… Kendimi Kendimde buldum Kendi Kendime aşık… Kendi kendime Müteal Orijinal Aşk yüceliğinin sınırsızlığında, değişken fazlarında Kendi Kendime Kendimde zikir yapıyorum Müteal Orijinal manalara gark olarak… Aklın mı karıştı?, BEN’den Ben olan güzelim. Ben’den Ben’de Ben olan güzelim?… Canımdan, kanımdan, Tüm varlığımdan ayrı olmayan cancağızım, aklın mı karıştı?… Karışmasın! Gel ver şu aklını Aşk’ın emrine ki sözlerimiz yanlış anlaşılmasın…

SINIRSIZ GÜZELLİKLERE DOĞRU ESENLİKLER.

ASİL BEN BİLİNÇ KODU

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.