ALLAH SİSTEMİNDE DERECE-İ NURANİYET
ALLAH SİSTEMİNDE DERECE-İ NURANİYET
NUR, NUR OLUŞUNDAN YANA MUTLAK KEYFİYETTEN SAYILAN HER İLAHİ İSMİN MÜTEAL ASLİ ORİJİNAL MANALARININ AÇIĞA ÇIKARILDIĞI VE YANSITILDIĞI MÜTEAL ASLİ ORİJİNAL TEK MEVCUTLUKTUR.
Nuraniyetin derecelenmesi ayet-i mahlukattan sayılan beşerden itibaren başlar, mahluk sıfat ve fiillerinin terk oranında da gittikçe yükselir.
Eşref-i mahluk sırrı, beşeri odaklayan her mahlukun kendi seyir aktifliğinin sınır marjına kadar yaşaması gerekenleri bu odakta yaşama arzusudur.
ALLAH SİSTEMİ’NDE NURANİYET KAZANDIRILAN BEŞERİN ARZUSU KENDİ HAKİKATİ OLAN İNSAN-I KAMİLİN TÜM FAZİLETLİ SIFAT VE FİİLLERİNİ ORTAYA ÇIKARARAK SERGİLEMEKTİR.
“Allah’ın nur vermediği kimsenin nuru olmaz.” NUR SURESİ AYET:40
Allah Sistemi’nin Rabbi olan Allah, 99 isminin müteal asli orijinal manalarıyla tasarruf görebilecek duruma yükselenlere kendi resulunun nuraniyet ikliminde yaşatarak nur kazandırmaktadır.
Nuraniyet ikliminde yaşama hakkına sahip olanların nuraniyet kaynağı olan NURU MUHAMMEDİ, NURULLAH’tan ayrı değildir.
NURU MUHAMMEDİNİN BATINI NUR’ULLAHTIR.
Mahbubiyet sırrıyla kaim olan Nuru Muhammedi, tevziat platformuna dahil olan beşerin seyyal formuna nur kazandırarak nuraniyet derecelerinin artmasını sağlar.
NURANİYET DERECELERİNDE YÜCELMENİN MUAYYEN BİR AŞAMASINDA AŞK-I İLAHİ BEŞERİN BATININDA YAŞANMAYA BAŞLAR.
Beşer, göklerdeki sireti olan kendi Mebdei Teyyüni Vücubisinin sahip olduğu nuraniyet derecesine kadar nur kazanmaya devam eder. Bu dereceye yükselince kendi siretinin idrağıyla yaşamaya başlar. İşte ancak bundan sonra Muhammedi İdrak içindeki idrağıyla hareket eder ve kendi nuraniyet derecesine uygun olan sıfatlarla Nuranilerin görebilen gözlerine gözükür hale gelir.
Seyyaliye ve cismaniyenin başlangıç unsuru, nuraniyede meknuz bulunan bir cevherdir. Cevher, şuurun kendi keyfiyeti olan Mutlak Keyfiyette bilkuvve halinde (uyur vaziyette) bulunurken, Mutlak Keyfiyetin sahibi olan Mutlak Şuur, fonksiyonlarını devreye sokar. Mutlak Keyfiyetin harekete geçirilmesiyle kuvve haline geçen cevher, ilk önce yarı müşekkel ince latif formları (seyyaliye), daha sonra tam müşekkel kaba kesif formları (cismaniye) meydana getirir.
İnsanın kullandığı birinci beden, Ceberrütteki vasıf ve istidatlar doğrultusunda Hakkani bedene kayıtların yapılmasını sağlayan bir vasıtadır. Bu vasıtada kayıt yapmaya yarayan aygıt beyindir. İkinci beden olan Hakkani beden, cevherdeki vasıf ve istidatlara istinaden yapılan mana kayıtları ile seyyal bir mevcutluk olup, cismani bedenin terkinden sonra da seyyal ortamlarda belirli kayıtların ilelebet sürdürülmesine vasıta olur.
Seyyalitik bedeni bir bilgisayar diskine benzetebilirsiniz. Yani bunlardan anlaşılan nedir? İnsan varlığı bir şuur mevcutluğu olarak programlayan ve programladığını da sevk ve idare eden bir varlıktır.
SEYYALİYEYE VE CİSMANİYEYE HÜKMEDEN VASIF VE İSTİDATLARIN SAHİBİ ŞUURDUR.
Seyyaliye ve cismaniyenin başlangıç unsuru Nuraniye’de bulunan bir cevherdir. Bu cevherden nur kazanan seyyaliye, nur şiddetinin artma oranına göre cismaniye ye Allah’ın El-Hakim isminin asli manalarına uygun tarzlarda hükmeder. Allah Sistemi’nde ilahi isimlerin asli manaları gereğince her beşerin şuur kazanması oranınca Nuraniyet ikliminden istifde ederek yücelmesi ve 99 Fena-i Resulü gerçekleştirmesi mümkün olmaktadır.